İslâm dünyası ve Türkiye etrafında oluşan ateş çemberi yalnızca sınırlarımızı değil, Anadolu’da ve üç kıtada bin yıldan fazla süredir yaşayan farklılıklara karşı hoşgörülü dini düşünce dünyamızı da tehdit ediyor. Bu tehdidi ve İslâm dünyasının içine girdiği medeniyet krizini aşmanın yolu, Türkiye merkezli yeni bir
düşünce dünyası inşa etmektir. Bu dünyayı inşa etmek için, insanlarımıza Anadolu’ya bin yıldır rehber olmuş düşünce dünyamızın kurucu metinlerinin yeni ve anlaşılır bir dille yeniden anlatılması gerektiğine inanıyoruz. Bu metinlerin, tüm dünyada, bilhassa Ortadoğu ve Asya’da gittikçe yayılan ve genişleyen İslâm geleneğine yabancı ideolojiler karşısında İslâm kültürünün zenginliğini, ilmi birikimini ve entelektüel düşüncesini canlandırmasını ümit ediyoruz.
Bu gün paramparça olmuş İslâm ve gönül coğrafyamızın imdat çığlıklarının yöneldiği ülkemizin, asırlardır mahiyeti unutulmaya yüz tutmuş medeniyetinin yeniden canlanması, ihyası ve icap eden noktalarda inşasına ihtiyaç vardır. İşte bu zaruretle “Medeniyet tasavvurumuz” un ihyası ve inşası için geleneğin yeniden okunmasının, doğru anlaşılmasının ve bugünün diline taşınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Elinizdeki eserde geleneğimizin bugüne taşınması gayretinin seçkin bir numunesi olarak okuyucunun karşısına çıkmış bulunuyor. Serinin bütün kitapları alanında uzman ilim adamları tarafından kaleme alındı ve serinin Editörler Kurulu’nun titiz okumaları sonucunda son şeklini aldı.
Bu seri, geleneğin bugüne taşınmasında mütevazi fakat zihinlerde yer edinen bir vazife ifa eder. Pek
çok sıkıntımızın çaresini daha önce bulduğumuzu hatırlamamıza yardımcı olacaktır.