Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hayrullah Başer ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte İl Gazetesini ziyaret ettiler


Ziyaret sırasında İl Gazetesi Vakıf Başkanımız Hayrullah Başer ile bir röportaj yaptılar…

Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı yönetim Kurulu Başkanı Av. Hayrullah Başer ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte gazetemize ziyarette bulunarak çalışmaları hakkında geniş bilgiler verdi.

“İNSANLIĞININ İHTİYACI OLAN İSLAM MEDENİYETİNİN YENİDEN İNŞASIDIR”

ANADOLU EĞİTİM KÜLTÜR VE BİLİM VAKFI NE ZAMAN KURULDU VE KURULUŞ AMACINIZ NEDİR?

Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı 1990’da kurucu mütevelli üyesi olduğunu ve 11 yıldır da başkanlık yaptığını ifade eden Başer; “Türkiye’nin genel problemlerine sosyal, kültürel, ahlaki, teknoloji, bilimsel daha çok medeniyet bazında bakıyoruz. Dünyada medeniyet havzaları var. 1000 yıllık, 2000 yıllık tarihinden gelmesine rağmen o kültür, o medeniyet değerleriyle bugün kendileriyle yenileyerek bilim ve teknolojiye kim alırsa kendi istikametinde insanlığın aleyhine kullanır. Medeniyetin değerlerinin olması lazım. Bütün insanların malı, canı, namusu, dini mukaddestir ve birbirinin teminatı altındadır. Peygamberimiz zamanında bunlar yaşanarak yapılmış şeylerdir. Vakfımız eğitime, kültüre ve bilimsel gelişmelere önem veren ve bu istikamette de neslin değişmeye ihtiyacı olduğu kanaatindedir. Bir siyasi partinin ya da grubun arka bahçesi olmadan, yapılan siyasete iktidarıyla muhalefetiyle saygılı olan, kavgacı değil araştıran, sorgulayan çoğulculuk anlayışını benimseyen ve birbirini kabul eden bir vakıfız. Son zamanlarda yaptığımız çalışmalarla medeniyet inşasının zaruretine inanıyoruz. Soğuk savaştan sonra batı yeni bir düşmana ihtiyaç duyduğunu gördü. Ülkemizi merkez değil çevre ülke olarak kullandı ve sonra yeni bir düşmana ihtiyaç duyduğu için bunu da İslam Medeniyetin mensubu olduğu devletler ve milletlerdir. Büyük Orta Doğu projesi bunun eseridir. Ilımlı İslam bu projenin eseridir.

DÜNYANIN İHTİYACI OLAN İNSANİ BİR MEDENİYET ANLAYIŞIDIR BU DA İSLAM MEDENİYETİNİN YENİDEN İNŞASI OLAMLIDIR

Biz üniversitelerde yeni projeler yapıyoruz. 9 Üniversitede Aliya İzzetbegoviç projemiz oldu. Bizim de gelecek neslimize iyi okuyarak anlatmamız lazım. İyi öğretmen olmadan iyi genç olmaz. İyi aile olmadan iyi genç, iyi çocuk yetiştiremezsiniz. Neslin değişimi topyekûn olmalıdır. Şu an biz kendi özümüz ve değerlerimizle beraber batıyı da doğuyu da iyi okumalıyız. Bunu Aliya da, Erol Güngör hoca da, Nurettin Topçu da, Cemil Meriç de gördü. Şu an onları biz projelendiriyoruz. Kimseden sipariş alarak faaliyet yapmıyoruz. Bu geldiğimiz nokta itibariyle de 32 yılı aşkın süredir çalışma yapıyoruz.” Dedi.

ÇALIŞMALARINIZ VE PROJELERİNİZ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?

Başer; “Elbette bir milletin geleceği gençliktir. Sosyal, siyasal ve ideolojik sistemler gençler üzerinde eylemler yaparlar. Bundan sonraki savaşlar ve çatışmalar ideolojiler üzerinden değil medeniyetler savaşıdır. Canlılığını devam ettiren medeniyetler Güney Asya’da Çin, Japon, Hint; Batıda Ortodoks, Katolik, Protestan, Anglosakson liberalizmiyle, kapitalizmiyle, sosyalizmiyle, komünizmiyle hepsi kaynak olarak düşünce ve felsefe manasında eski Yunan düşüncesiyle düzenleme manasında kabalayı esas alan ben merkezci Hristiyan ahlakını düşünce Paganist, Pandeist tek tip insan üretme Batıda vardır. Biz değerlerimize sahip çıkamadık. Batı Medeniyetinin karşısında durabilecek tek medeniyet İslam Medeniyetidir. Batı’nın Aristo’yu anlamasına vesile olan Müslüman kelamcılardır. Farabi, İbn-i Rüşd, İbn-i Sina olmasa Aristo yoktur. Biz İbn-i Sina’yı tanımıyoruz, tanımadığımız için kaybediyoruz. Biz bilgili nesilden çok düşünen nesil istiyoruz. Elbette bilgisiz düşünülmez. Ciddi bir hedefiniz varsa önce projenizin olması lazım. Onun için okumadan olmaz. Siz bilgiyi yorumlamıyorsanız o bilgi bir müddet sonra sizin olmaz. Bizim Kuzey İslam anlayışımızın özünde şu var; İtikadi, felsefi, ibadet ve ahlaki değerlerde kaynak vahiy ve risalettir. İtaat Allah ve Peygamberedir. Onun dışında olanlar ilkesel itaat olur. Aliya İzzetbegoviç “Özü Ahlak Ahlak Ahlak, o da sonuna vardığınızda zaten Kur’andır” diyor. Biz onu yakalayamadık. Biz geçmişi yeniden tekrar etmeyeceğiz, bugünü okuyacağız. Böyle bir nesli ise beraber yakalayacağız. Kurtarıcı beklemeyeceğiz. Şia kültüründe mehdiyi bekleme kültürü var. Biz Vakıf olarak Türkiye’de 13 Temel konuda rapor hazırladık. Medeniyet serisi diye gündeme getirdiğimiz 60’ın üzerinde kitap yayınladık. Arzumuz olaylara bütüncül bakabilen, ağacı gören ama ormanı da gören, sebep-sonuç ilişkisi kurabilen, araştıran, sorgulayan ve metodik eleştiri yapan, üreten bir nesil hedefliyoruz. Milli Eğitimi buraya getiremedik, muhalefetiyle ve iktidarıyla konuşamıyoruz. Ben üniversitedeki gençlere şöyle diyorum; Biz de bir şey varsa alın biz öbür dünyada biraz rahat edelim. Niye vermeden geldiniz demeyin. Buna en çok sizin ihtiyacınız var. Ve ben çok duyarlı olduklarını görüyorum. Öğretmeni değiştirmeden nesli değiştiremezsiniz. Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı bu manada yayınlarıyla, ürettiği projelerle gençlik çalışmalarımızla, atölye çalışmalarımızla birlikte nitelikli gençlerimize burs vererek faaliyetlerimize devam ediyoruz.”

GENÇLERİMİZİN ÜLKEMİZ VE DÜNYA MESELELERİNE BAKIŞ AÇISI NASIL? İLGİ VE MERAK SEVİYELERİ NE DÜZEYDE?

Başkanı Başer; “Siyaset dünyasında medeniyet inşası konusunda büyük değişimleri beklememiz yanlış olur, zamanları da yok. Ben bu manada politikanın dışındayız diyorum ama yaptığımızın esası zaten siyaset çünkü siyaset toplumu yönetmeli, devleti yönetmeli. Batı kültürünün özü ben merkezcilik ve sömürgecilik, biz ise sömüren değiliz. Tevhid, akıl, adalet, ahlaki ilkeler, çoğulculuk, özgürlük, merhamet bizim özümüzün temel yapı taşlarıdır. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç “İslam bütün insanlığın menfaati içindir. Diğer medeniyetlerden farkı budur”. Demiştir. Eğitim sistememizi buraya oturtmamız gerekiyor. Türkiye’nin 4 temel meselesi var; Diyanet ve ilahiyat fakültelerimizi doğru bir yere henüz oturtamadılar. 2.’si Kültür. 3.’sü eğitim. Bilgi yüklediğiniz öğrenci değil, eğittiğiniz insan önemli olandır. Biz öğretmenler, veliler, büyükler değişmeyince, onlara rol model olmayınca vebali çocuklara yüklüyoruz. Biz gençleri duyarlı görüyoruz. Ama büyükler olarak ilk devletin politikasını belirleyenlerde bu vebal. Bize şu soru sorulur; İyi bir hakim mi? İyi bir kanun mu? İyi bir hakim kötü bir kanunla güzel bir karar verebilir. Ama kötü bir hakim iyi kanunlarla güzel bir karar veremez. Onun için bu iş yetişkinlere düşüyor. Ben öğrencilerimizin çok duyarlı olduğunu görüyorum. Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı olarak biz bu milletin, ümmetin, insanlığın bireyleriyiz fertler olarak. Biz vakıf olarak mensuplarımız dışında kimseden para almadan veya herhangi bir destek almadan faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Gelin beraber yapalım diyoruz. Sivil iradeyi güçlendirmek istiyoruz. Diğer sivil toplum kuruluşlarıyla da paylaşıyoruz, beraber olduklarımız var. Aile raporumuz, kültür raporumuz, dil raporumuz, Türkiye’nin jeopolitik durumu, tarım-su politikası, finans, enerji, sanayileşme, dini hayat, kültür, aile gibi konularda 13 tane yayınımız var. Bunları bütün siyasi partimize gönderdik. Biz üretmeye devam edeceğiz.” İfadelerine yer verdi.